
Çekmeköy escort Zehra, Çekmeköy’ün Nişantepe Mahallesi’nde, ormanın kıyısında tek katlı bir evde yaşıyordu. Evin dışı sıvaları dökülmüş, çatısı eskiydi ama içi düzenliydi. Kapının hemen yanında küçük bir zili vardı, ama çalınmazdı. Çünkü kimse gelmezdi. 45 yaşındaydı. Gözlerinin kenarında yorgunluktan değil, sessizlikten oluşmuş çizgiler vardı.
Bundan beş yıl önce Kayseri’den kaçıp bu eve sığındı. Kaçmak denince insanlar suç düşünür ama Zehra sadece hayatta kalmaya çalışmıştı. Gençliğinde ailesinin seçtiği adamla evlenmiş, iki çocuğunu büyütürken her gün azalmıştı. Sonra bir gün, ne bir bavul ne bir söz, sadece kimliğiyle İstanbul’a gelmişti.
Çekmeköy escort İlk zamanlar sığınmaevlerinde kaldı. Sonra biri, “Temizlik yapar mısın?” dedi. Oradan oraya sürüklenirken bir kadın, bu evi önerdi: ucuz, sessiz, uzak. Zehra kabul etti. Çünkü artık yakın olan her şeyden korkuyordu.
Sessiz Bir Ziyaret
Bir sabah yağmur yağıyordu. Pencereden bakarken kapı çalındı. Şaşırdı. Kapıyı açtığında genç bir kadın, çamurlu ayakkabılarıyla karşısındaydı. “Beni Hatice gönderdi,” dedi. Zehra’nın yıllar önce tanıştığı bir temizlikçi arkadaşıydı Hatice. “Kalacak bir yere ihtiyacım varmış… Belki bana da bir kapı açılır.”
Zehra tereddüt etti ama geri dönmedi. Kadını içeri aldı. Sıcak çay koydu. O gece, yıllar sonra ilk defa evinde bir ses vardı. Sessizliği paylaşmak, konuşmaktan daha çok yaklaştırmıştı onları.
Kadın, üç gün kaldı. Sonra başka bir eve geçti. Giderken Zehra’ya bir not bıraktı:
“Senin gibi bir kadınla susmak, hayatta kalmanın başka bir şekliydi.”
Zehra, notu pencerenin önüne koydu. Yağmur dinmişti. Dışarısı çamurlu ama berraktı. Belki artık sadece saklanan biri değil, başkasına kapı açabilen biri olduğunu da fark etmişti.
Bir yanıt yazın