Tuzla’nın Ucunda Bekleyen

Gonca, Tuzla Escort tren raylarına paralel uzanan sokaklarından birinde yaşıyordu. Deniz kokusu rüzgarla birlikte odasına dolarken, sabahları uyanmak ona hâlâ garip geliyordu. Bazen güneşin doğuşunu izlemek için uykusuz kalırdı; çünkü en çok o anlarda kendi olduğunu hissederdi. Otuz beş yaşındaydı ve yıllar boyunca sessiz kalmayı öğrenmişti. Konuşarak değil, bakarak anlatırdı derdini. Geceyle dost olmuştu artık, çünkü gündüz insanlar onu fazla soruyordu.

Görünmeyenlerin Dünyası

Gonca bu hayata birden girmedi. Önce çalıştı, hem de çok. Lise biter bitmez fabrikada, sonra bir otelde resepsiyonist olarak… Geceleri çift vardiya, gündüzleri yorgunlukla geçen yıllar onu yorarken, bir gün karar verdi: Artık kimseye hizmet etmeyecekti. Hizmeti satacaktı. Fark inceydi ama farkı belirleyen oydu. Çevresindeki herkes ona sırt döndü; ama o dönmedi. Kendisini asla bırakmadı.

Tuzla’da müşterisi çok olmazdı ama olanlar hep aynıydı. Onun sessizliğini, kuralsız gibi görünen ama disiplinli halini seviyorlardı. Kimseye göz boyamazdı. Makyajını abartmaz, sözü uzatmazdı. İşini yapar, sonra giderdi. Kendine ait bir sınırı vardı ve o sınır hiç geçilmedi. Mahalledeki çocuklar onu “balıkçı kadın” sanardı; çünkü elinde hep naylon poşetle yürürdü. Kimse ona kötü söz söylemezdi. Çünkü Gonca’nın yürüyüşü, bakışları, anlatmadan anlatan bir dilden konuşurdu.

Anal yapan escort Bir akşam, sahil yolunda yaşlı bir adam yanına oturdu. Uzun süre konuşmadan oturdular. Sonra adam sordu: “Hiç pişman oldun mu?” Gonca hiç tereddüt etmeden başını iki yana salladı. “Hayır,” dedi. “Pişmanlık, başka bir seçenek varken yaşanır. Benimki seçilmemişti, ama ben yön verdim.”

O gece, dalga sesleri biraz daha yumuşaktı sanki. Gonca, yaşadığı hayatı kabullenmenin ötesinde, onun içinde kök salmıştı.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir